Güzel işler yapılsın, güzel işleri haber yapalım diyen Aksaray’ın Basın mensupları, son bir haftada bu ilde belki de hiç karşılaşmadığımız kadar saygısızlıkla karşılaştık. Belki de ilin yetkililerinin halis niyetlerle gerçekleştirdiği birçok program, yanlarında bulunan liyakatsiz kadroların egolarına kurban gitti.

Basın mensupları, kendimizi eğitelim, yeni teknolojiye ayak uyduralım, kurumları yıpratmayalım dedikçe, bu uğurda iyi niyet sergiledikçe ne yazık ki sonu hüsrana doğru gidiyor. İlin medya çalışanları yapılan saygısızlıklar karşısında sesini çıkarmadıkça bazıları kendilerini haksızken haklı konumuna sokmaya devam ediyor.

Eleştiriye kapılarını kapatıp, en ufak eleştiri karşısında savunmaya geçiyor. Basın mensuplarının konuşmasına alışkın değiller, yönetimlerin yardımcı kadrolarında çalışmak için yetişmemişler, eğitimleri o alanlarda değil. Devlet kademelerinin kurmaylığını yapmak farklı bir alandır, yardımcı kadrolardakilerin, en tepede olanlardan fazla eğitime, bilgiye, görgüye ve devlet kurumları ile hem basın mensuplarının, hem vatandaşın arasında sağlam bir köprü olmaya yetecek bilgiye, çelik gibi sinirlere, en önemlisi de problem çözme, kriz yönetme becerisine sahip olmaları gerekir!

Çok değerli yöneticilerimiz vatandaşa hizmet etmek için çalışırken yanlarında bulunan korumasından müdürüne, özel kaleminden sekreterine, iş değil laf üreten insanların kurbanı olmaktadır.

Kraldan çok kralcı var, kralların haberi yok!

Günlerdir boy boy reklamı yapılan Türkiye’nin dört bir yanından katılımcı ve misafir ağırlayan çok güzel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı bugün Aksaray.

Açılış için gelen konuklar arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank’ta vardı. Günler öncesinden tanıtım yapıldı, basın mensuplarına tek tek telefon açılarak Belediye Başkanının selamları iletildi. Festival açılışına muhakkak bekliyoruz denildi. Kalktık gittik. Festival alanına giden taşlık yollarda perişan olmamıza rağmen ‘olsun’ dedik.

Festivale olan yoğun ilgiyi görünce çok sevindik. Ne güzel bir insan seli vardı. Solo Türk Ekibi göklerde kartal gibi süzülüyordu, sahnenin yanına vardık, telefonlarla davet edilmiştik, işimiz haber yapmaktı, haber yapmak bu güzelliği duyurmak içinde çok heyecanlıydık…

Tam kameramızı, fotoğraf makinamızı açtık, hem canlı yayınlayalım, sonra ki günler için ziyaretçi çekelim, hem de yayın organlarımızda bu güzelliği göstermek için fotoğraf çekelim dedik ki olan oldu! Sahnenin ve protokol alanının etrafını çevirmiş olan koruma ordusu bir bir basın mensuplarının kolundan tutup alanın dışına attı! Birçoğumuz işimizin haber yapmak olduğunu, bizim yaptığımız haberler olmasa yapılan bu işlerin yerine ulaşamayacağını söylesek de kimsenin umurunda olmadı! Birçoğumuz kameramızı kapatıp alanı terk ettik. Değer görmediğimiz yerde durmanın bir anlamı yoktu. Yine her yerde olduğu gibi kraldan çok kralcı vardı ve işin kötüsü kralların durumdan haberi yoktu!

Derya Özaba

Komşu Köyün Delisi