Merhaba değerli okuyucularım… Ülke yoğun bir gündemde. Gerek ulusal gündem gerek uluslararası gündem bir hayli yoğun. Dışarıda Nato, Avrupa birliği, Amerika, Rusya, Ukrayna hepsi bizim Reisimizin dudaklarını okuyor. İçeride emeklisi, memuru, kadro bekleyeni, hak kaybına uğrayanı, cezaevlerinde ki kader mahkumu meclise kilitlenmiş torba yasadan kendi beklentilerini karşılayacak bir şey çıkacakmı diye bekliyor.
Bekleyenler içinde en çok üzüldüğüm ve sorunlarına çözüm bulunmasını istediğim kesim ise cezaevlerinde, dört duvar arasında gözü kulağı televizyonda Genel Af müjdesi bekleyen mahkum.
Mahkum deyince ne kadar kötü geliyor değil mi kulağa, bizler hep ne olarak düşünüyoruz ‘ suç işlemişte içeride cezasını çeken kişi’ böyle sanıyorsunuz değil mi? Hayır! Durum tam olarak böyle değil! Bakın size yetkili mercilerin ağzından birkaç cümle yazayım…
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan “Yargıya yönelik güven ve inancın sarsılması bir hukuk devletinin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir”
AYM BAŞKANI “ Adil yargılanma hak ihlali % 77, Yargımızda adalet yok”
Yargıtay Başkanı “ Fetö hukuku silah olarak kullanmıştır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “ Adalet dağıtamayan bir devlet, temeli çürük bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur”
Mustafa Kemal Atatürk – 19 Ocak 1923
“Bir memlekette adalet mevcut olmazsa, o memlekette anarşiden başka bir şey yoktur. Orada hükümet yoktur, orada hiçbir şey yoktur”
Şimdi ülkemizde her evde bir mahkum yakını var, şimdi delile değil beyana dayalı, mağdurun beyanı esastır denilen cezalar var, şimdi ülkemizde yargılama esnasında % 77 hak ihlaline uğramış, suçsuzluğunu ispat edemediği için cezaevlerinde dört duvar arasında bulunan ve orantısız cezalar ile hayatı kararmış kader mahkumları var.
Şimdi dışarıda o mahkumlara haftalık kantin parası yetiştirmeye çalışan, bir taraftan cezaevi koğuşunun elektiriğini, suyunu, ısınma giderini ödemek için perişan olmuş belki hiç istemediği ortamlara girmek zorunda kalan kadınlar, analar, bacılar, eşler, çocukla var!
Şimdi milyonlarca mahkum yakını Sayın Cumhurbaşkanımız, Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkacak iki kelimeyi “ GENEL AF” açıklamasını bekliyor!
Suçlu cezasını elbette çeksin! Lakin; kilolarca uyuşturucuyu satanlar dışarıda gezerken, bir gr uyuşturucu ile baron cezaları verilmesin. Suçlu cezasını tabi çeksin ama kamera kaydı, kesin delil ya da ispat olmadan belki de iftira ile yağma, taciz, eziyet gibi suçlardan insanlar mahkum olamasın. İnanın bana her ne kadar kanuna göre magdurun beyanı esas olsada, sinirlendiği kişilerin yalan beyanları ile demir parmaklıklar arkasına gitmesini sağlayan ve dışarıda sırıta sırıta gezen binlerce gerçek suçlu var.
Artık adalet tecelli etsin. İçerde ki günahsız yatan, suçsuzluğunu ispat edememiş kişiler dışarı çıksın, kadınlar, çocuklar ağlamasın. Bakın covit izinlerinde dışarı çıkan mahkumlarda yeniden suç işleme oranı yüzde onun altında kalmış. Bu bir referanstır. Bu ülkenin 100. Yılı hatrına bir toplumsal barışa bir genel affa ihtiyacı vardır!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Derya Özaba
ADLİ MAHKUMA GENEL AF
Merhaba değerli okuyucularım… Ülke yoğun bir gündemde. Gerek ulusal gündem gerek uluslararası gündem bir hayli yoğun. Dışarıda Nato, Avrupa birliği, Amerika, Rusya, Ukrayna hepsi bizim Reisimizin dudaklarını okuyor. İçeride emeklisi, memuru, kadro bekleyeni, hak kaybına uğrayanı, cezaevlerinde ki kader mahkumu meclise kilitlenmiş torba yasadan kendi beklentilerini karşılayacak bir şey çıkacakmı diye bekliyor.
Bekleyenler içinde en çok üzüldüğüm ve sorunlarına çözüm bulunmasını istediğim kesim ise cezaevlerinde, dört duvar arasında gözü kulağı televizyonda Genel Af müjdesi bekleyen mahkum.
Mahkum deyince ne kadar kötü geliyor değil mi kulağa, bizler hep ne olarak düşünüyoruz ‘ suç işlemişte içeride cezasını çeken kişi’ böyle sanıyorsunuz değil mi? Hayır! Durum tam olarak böyle değil! Bakın size yetkili mercilerin ağzından birkaç cümle yazayım…
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan “Yargıya yönelik güven ve inancın sarsılması bir hukuk devletinin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir”
AYM BAŞKANI “ Adil yargılanma hak ihlali % 77, Yargımızda adalet yok”
Yargıtay Başkanı “ Fetö hukuku silah olarak kullanmıştır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “ Adalet dağıtamayan bir devlet, temeli çürük bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur”
Mustafa Kemal Atatürk – 19 Ocak 1923
“Bir memlekette adalet mevcut olmazsa, o memlekette anarşiden başka bir şey yoktur. Orada hükümet yoktur, orada hiçbir şey yoktur”
Şimdi ülkemizde her evde bir mahkum yakını var, şimdi delile değil beyana dayalı, mağdurun beyanı esastır denilen cezalar var, şimdi ülkemizde yargılama esnasında % 77 hak ihlaline uğramış, suçsuzluğunu ispat edemediği için cezaevlerinde dört duvar arasında bulunan ve orantısız cezalar ile hayatı kararmış kader mahkumları var.
Şimdi dışarıda o mahkumlara haftalık kantin parası yetiştirmeye çalışan, bir taraftan cezaevi koğuşunun elektiriğini, suyunu, ısınma giderini ödemek için perişan olmuş belki hiç istemediği ortamlara girmek zorunda kalan kadınlar, analar, bacılar, eşler, çocukla var!
Şimdi milyonlarca mahkum yakını Sayın Cumhurbaşkanımız, Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkacak iki kelimeyi “ GENEL AF” açıklamasını bekliyor!
Suçlu cezasını elbette çeksin! Lakin; kilolarca uyuşturucuyu satanlar dışarıda gezerken, bir gr uyuşturucu ile baron cezaları verilmesin. Suçlu cezasını tabi çeksin ama kamera kaydı, kesin delil ya da ispat olmadan belki de iftira ile yağma, taciz, eziyet gibi suçlardan insanlar mahkum olamasın. İnanın bana her ne kadar kanuna göre magdurun beyanı esas olsada, sinirlendiği kişilerin yalan beyanları ile demir parmaklıklar arkasına gitmesini sağlayan ve dışarıda sırıta sırıta gezen binlerce gerçek suçlu var.
Artık adalet tecelli etsin. İçerde ki günahsız yatan, suçsuzluğunu ispat edememiş kişiler dışarı çıksın, kadınlar, çocuklar ağlamasın. Bakın covit izinlerinde dışarı çıkan mahkumlarda yeniden suç işleme oranı yüzde onun altında kalmış. Bu bir referanstır. Bu ülkenin 100. Yılı hatrına bir toplumsal barışa bir genel affa ihtiyacı vardır!
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi