SON DAKİKA
Hava Durumu

#Aksaray Haberleri

- Aksaray Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aksaray Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SARAÇOĞLU: TUZ GÖLÜ DOĞAL SAĞLIK TURİZMİNDE ÖNCÜ OLMALI Haber

SARAÇOĞLU: TUZ GÖLÜ DOĞAL SAĞLIK TURİZMİNDE ÖNCÜ OLMALI

Aksaray Üniversitesi’nde konuşan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, “Dünyada kronik akciğer hastalığı en yüksek Türkiye’de var. Bunun çözümü ise Tuz Gölü’nde bulunuyor. Tuz Gölü doğal sağlık turizminde Türkiye’de öncü olabilir” dedi Aksaray Valiliği ve Aksaray Üniversitesi (ASÜ) iş birliğinde düzenlenen söyleşi kapsamında Kimyager, Biyoteknoloji ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, öğrencilerle buluştu. ASÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşiye Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu ve eşi Canan Kumbuzoğlu, ASÜ Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, il müdürleri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Bitkisel Tedavi Bilimsel Ölçüde Yapılmalı Program açılışında selamlama konuşması yapan Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, modern çağın insanların yaşama ve beslenme alışkanlarını değiştirdiğine dikkat çekerek, bu beslenme alışkanlıklarının birçok hastalığı da davetiye çıkardığının altını çizdi. Bitkisel tedavi yöntemlerinin bilimsel ölçüde yapılması gerektiğine vurgu yapan Rektör Arıbaş, “Bitkisel tedavi yöntemleriyle birçok hastalığa şifa bulunuyor. Fakat; bitkisel tedavi çok dikkatli bir şekilde yapılmalı. Art niyetli insanların bilgisizce tedaviye kalkışmaları son derece mahsurludur. Bitkisel tedavi bilimsel ölçüde yapılmalıdır. Rastgele bitkisel ürünlerin ve tedaviden kullanımından uzak durmalıyız. İbrahim Adnan Saraçoğlu gibi alanında uzman hocalarımızın tavsiyeleri dikkate alınmalı” dedi.   Yerli Tohum Stratejik Bir Öneme Sahip Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu da konuşmasında Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu’nun ömrünü bilime adadığını ve ata tohumları konusunda önemli adımlar attığının altını çizerek, şunları söyledi: “Pandemi sürecinde tarımın ve gıdanın önemi çok iyi anlaşılmıştır. İbrahim Saraçoğlu hocamızın söylemleriyle ata tohumu ve ata toprakları kavramı yeniden gündeme gelmiştir. Bu kapsamda kendilerinin öncülüğünde Anadolu’da 100 binin üzerinde tohum toplandı. İbrahim Saraçoğlu hocamızın dediği gibi ‘Enerjisiz yaşanabilir ancak tohumsuz asla. Tohum bir zaman kapsülüdür. Tohumu kaybetmek hem beslenme kültürünü ve geleceğimizi kaybetmek demektir.’ Yerel tohumlarımız bizim milli kaynağımızdır, bunları korumak milli bir görevdir ve milli güvenlik meselesidir. Tohum gen bankası bu yüzden stratejik bir öneme sahiptir.”   Tuz Gölü Sağlık Turizminde Yer Almalı Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, sağlık, doğal tedavi yöntemleri ve bilimsel araştırmalar üzerine bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Konuşmasında gıda takviyeleri konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Saraçoğlu, “Gıda güvenliği hayati öneme sahip. Gelişigüzel gıda takviyesi kullanılmamalı. Hastaya bütüncül bir şekilde bakılmalı. Aksi takdirde onun kansere yakalanmasına neden olunur” uyarısında bulundu. Aksaray sınırları içinde kalan Tuz Gölü’nün sağlık açısından önemine de değinen Saraçoğlu, “Kronik akciğer hastalığı en yüksek Türkiye’de var. Bunun çözümü Tuz Gölü’nde bulunuyor. Tuz Gölü’nü değerlendirin. Üniversitemizin de katkısıyla Tuz Gölü’nü sağlık turizmine kazandırın. İnsanlar buraya şifa bulmaya gelecek. Tuz Gölü’nün kıymetini iyi bilin. Doğal sağlık turizmiyle ekonominiz de kalkınacaktır. Yeter ki; siz işi ehline bırakın. Burası doğru yöntemlerle değerlendirildiğinde Türkiye’de sağlık turizminin öncüsü olabilir” dedi. En Büyük Eksikliğimiz Doğayı Yeterince Tanımamak Prof. Dr. Saraçoğlu, konuşmasında özellikle gençlere hitap ederek bilimin ışığında ilerlemenin ve doğal kaynakları bilinçli kullanmanın önemine vurgu yaptı. Ülkemizdeki en büyük eksikliklerinden birinin de doğanın yeterince tanımamak olduğu ifade eden Prof.Dr. Saraçoğlu, “Doğada insanlar için çok önemli şifa kaynakları var. Yabancı bilim adamları doğa bilimleriyle çok yoğun bir şekilde çalıştı. Bu konudaki araştırmalara çok önemli bütçeler ayırıyorlar. Ülkemizin de doğa araştırmaları konusundaki araştırmalarını artırması gerekiyor” diye konuştu. Fizik, Kimya ve Biyoloji (FKB)’nin birçok bilim dalıyla ilişkisi olduğuna dikkat çeken Saraçoğlu, “Allah’ın bize gönderdiği iki kitap var. Birisi yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, diğeri ise yaratıcının eseri doğa. Doğa iyi bir yol göstericidir. FKB’yi iyi bilmeniz gerekiyor. Bunlar temel kanunlardır. Doğayı anlayabilmemiz için Fizik, Kimya ve Biyoloji (FKB) temel kanunlarını çok iyi değerlendirmemiz lazım” diyerek sözlerini tamamladı. Program sonunda Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu ve ASÜ Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş tarafından Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu’na günün anısına hediye takdiminde bulundu.   Söyleşinin ardından katılımcılar da Prof. Dr. Saraçoğlu ile hatıra fotoğrafları çektirdi.

“MİLLETİMİZİN UMUDUYUZ: GELİN BU YOLU BİRLİKTE YÜRÜYELİM” Haber

“MİLLETİMİZİN UMUDUYUZ: GELİN BU YOLU BİRLİKTE YÜRÜYELİM”

Anahtar Parti, 20 Nisan 2025’te gerçekleştirdiği 1. Olağan Kurultayı’nın ardından siyasette yeni bir dönemin kapısını araladı. Aksaray İl Başkanı Ali Karakuş, kurultay sonrası yaptığı açıklamada, “Bu yalnızca bir parti toplantısı değil; milletimizin yeniden ayağa kalkma iradesidir” diyerek güçlü bir mesaj verdi. İl Başkanı Ali Karakuş açıklamasında şu ifadelere yer verdi " 20 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiğimiz 1. Olağan Kurultayımız, yalnızca bir iç teşkilat faaliyeti değil; Türk milletinin yeniden ayağa kalkma iradesinin ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Bu kurultayla birlikte Anahtar Parti, resmen seçime girme yeterliliğini kazanmış; memleket sevdalılarının büyük yürüyüşü yeni bir aşamaya ulaşmıştır. Kurultayda Genel Başkanımız Sayın Yavuz Ağıralioğlu, altı ay gibi kısa bir sürede nasıl bu noktaya geldiğimizi, hangi inançla yola çıktığımızı ve neden milletimize yeni bir siyasi adres sunduğumuzu altı ana başlıkta çarpıcı ifadelerle özetlemiştir. Temiz ve Güvenilir Siyaset “Siyaset kurumu kendisini abat etti, millet berbat oldu. Biz, siyaseti milletin haysiyetine yakışır bir zemine taşımak için kurulduk.” Anahtar Parti, siyaseti yeniden onarıp milletin güvenini kazanmak için doğmuştur. İtibarsızlaşan siyaset diline karşı, vakar ve samimiyetle yeni bir üslup inşa ediyoruz. Adalet ve Liyakat Vurgusu “Adalet dediğiniz şey yakına gösterdiğiniz değildir. Yakına gösterdiğinizin adı himayedir. Rakibe gösterdiğinizin adı adalettir.” Türkiye’de hak edenin değil, yakın olanın kazandığı bir düzeni reddediyoruz. Devletin her kademesinde liyakatin esas alınacağı bir yönetim anlayışını savunuyoruz. Gençler ve Gelecek İçin Ümit “Yetişebilmiş çocuklarınızın hepsi yurttan umudu kesmiş. Çocuklarınızı memleketten göçmeye kurban etmişsiniz.” Gençlerimiz ülkesinde hayal kurabilsin diye yola çıktık. Eğitimde yeteneğe dayalı planlamayı, bilimle donatılmış bir gelecek vizyonunu hayata geçirmek istiyoruz. Ekonomik Ahlak ve Kamusal Sorumluluk “Bu memleketi zengin etmek için çok fazla bir şey yapmaya gerek yoktur siyasetin, yememesi yeter.” Devletin kaynakları halk içindir. İsrafı, yolsuzluğu, kayırmacılığı sona erdirecek; alın terinin hakkını veren, üretimi ve refahı paylaşan bir ekonomik düzen kuracağız. Dış Politikada Millî Onur ve Egemenlik “Kıbrıs’ta işgalci durumuna düştük, konuşan yok. Hançeri kim tutuyor görüyoruz. Hançeri gördüğü hâlde susanları da görüyoruz.” Türkiye'nin egemenlik haklarını savunmak, milletimizin onurunu korumak ve dış politikayı milli bekamıza uygun bir şekilde yürütmek bizim temel vazifemizdir. Kapsayıcı Vatandaşlık ve Ortak Aidiyet “Kürdün, Türkmenin, Alevinin, Sünni’nin kalbi bu memleket için atıyorsa, biz birlikteyiz. Değerli siyaset yapacağız, kimlik siyaseti değil.” Anahtar Parti, ayrıştıran değil birleştiren, dışlayan değil kapsayan bir siyaset inşa ediyor. Her yurttaşı bu toprakların asli unsuru olarak kabul eden bir dildir bizimki. Çağrımız Var! Gelin, bu yürüyüşte yan yana olalım. Gelin, Anahtar Parti’ye üye olun. Gelin, memleketin yükünü birlikte omuzlayalım. Gelin, bu asil itirazı, bu tertemiz memleket sevdasını birlikte büyütelim. Çünkü siz yoksanız, eksik kalırız. Siz varsanız, bu millet tamam olur. Anahtar Parti, sadece bir parti değildir. Anahtar Parti, bu ülkenin çocuklarına borçlu olduğunu bilenlerin yüreğinde kurulmuştur. Artık meydanlar bizim! Artık memleket bizim! Artık gelecek bizim ellerimizde!"    

MİLLETVEKİLİ ALTINSOY'DAN  23 NİSAN MESAJI Haber

MİLLETVEKİLİ ALTINSOY'DAN 23 NİSAN MESAJI

AK Parti Aksaray Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Hüseyin Altınsoy, mesajında şu ifadelere yer verdi; “Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin açılışının 105’inci Yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir gururla kutluyoruz.” Milletvekili Altınsoy; “Bundan bir asır önce, tüm imkânsızlık ve zorluklara rağmen; inanç, azim ve sabırla verdiği bağımsızlık mücadelesini zaferle taçlandıran ecdadımız, iradesine vurulmak istenen prangaları kırmış ve 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak milli iradenin gücünü tescil etmiştir. 23 Nisan günü demokrasinin, milli iradenin, millet egemenliğinin en önemli sembolü olmasının yanı sıra milletimizin evlatlarına verdiği değerin, gençlerine güveninin de bir işaretidir.” Bu cennet vatanda yaşayan her bireyin dününe, bugününe ve yarınına büyük sorumluluğunun olduğunu vurgulayan Milletvekili Altınsoy; “Ecdadımızın uğruna milli mücadele verdiği değerleri diri tutarak nesillerimize aktarmak, birlik ve beraberlik duygularını pekiştirerek ortak değerlerimiz etrafında kenetlenmek, her daim milletimizin huzur ve refahı, devletimizin gücü ve bekası için çalışmaktır.” dedi. “Bu duygularla tüm vatandaşlarımızın ve çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en kalbi duygularla kutluyorum. Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve I. Mecliste görev almış milletvekilleri başta olmak üzere vatan, millet ve demokrasi uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve vefat eden gazilerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum.” İfadelerini kullandı.

Su Kıtlığı Yaşamamak İçin Etkili Önlemler Alınmalı Haber

Su Kıtlığı Yaşamamak İçin Etkili Önlemler Alınmalı

Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökşen Çapar, Türkiye’nin hızla su stresi çeken bir ülke haline geldiğine dikkat çekerek, su kıtlığı yaşamamak için kaynakların etkili ve verimli bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi. Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Konferans Salonu’nda, Su Verimliliği ve Sürdürülebilirlik Konferansı düzenlendi. Konferansta suyun hayati önemine dikkat çekildi ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi konusunda farkındalık ortaya konuldu. Konferansa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökşen Çapar ve Öğr. Gör. Dr. Tolga Plevneli, suyun geleceği konusunda önemli bilgiler sundu. Programa ASÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, il müdürleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. “Havza Bazlı Su Tüketimi Planı Hazırlamalıyız” Konferansta konuşan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökşen Çapar, iklim değişikliği, nüfus artışı ve çevresel tehditler nedeniyle suyun korunmasının her zamankinden daha kritik hale geldiğinin altını çizerek, Türkiye’nin 2030’dan sonra su fakiri ülke konumuna düşebileceğini vurguladı. Su ve iklim krizi konusunun çok ciddi bir mesele haline geldiğini kaydeden Prof. Dr. Çapar, “Dünyamız ve ülkemizin içinde bulunduğu duruma baktığımız zaman su konusunun ne kadar önemli konu olduğunu çok iyi anlıyoruz. Doğal kaynak yönetimi çok kritik bir duruma geldi. Sınırlı kaynaklar ve nüfus artışıyla birlikte ortaya bir kıtlık sorunu da çıktı. Türkiye’de kişi başına su potansiyeli her geçen yıl azalıyor. Türkiye, su kıtlığı ve stresi çeken bir ülke haline gelmiştir. Bu tamamen ülkenin su potansiyeli ve nüfusuyla ilgilidir. 2030’dan sonra su konusunda ciddi sorunlar bizi bekliyor. Tedbirlerimizi şimdiden almak zorundayız. Su kaynaklarını etkili ve verimli bir şekilde kullanmalıyız” dedi. Türkiye’de su kaynaklarının önemli bir kısmı tarımda kullanıldığını ileten Prof. Dr. Çapar, gelişmiş ülkelerde ise su kaynaklarının genelde sanayide kullanıldığını belirtti. Türkiye’nin su kaynaklarına göre tarımsal üretimini şekillendirmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Çapar, “Elimizdeki su kaynaklarını çok dikkatli bir şekilde kullanmak zorundayız. Her havza için havza bazlı su tüketimi planı hazırlamayız. Her havzamızda farklı bir risk var. Bitki desenini ona göre şekillendirmeyiz” çağrısında bulundu. “Su ve İklim Krizi Konusunu Gündemde Tutmalıyız” İklim krizinin yalnızca doğayı değil, kentleşme süreçlerinden sağlığa, sanayiden tarıma kadar pek çok sektörü olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Çapar, su ve iklim krizinin sürekli gündemde tutulması gerektiğini dile getirdi. İklim krizinin çok sayıda olumsuz doğa olaylarını da beraberinde getirdiğini aktaran Çapar, şunları söyledi: “Kentleşme olgusu da iklim krizini artırıyor. Köylerde nüfus azalıyor, şehirlerdeki nüfus hızla artıyor. Doğal kaynaklar çok hızlı bir şekilde tüketiliyor. Küresel ısınma ile birlikte şehirlerdeki iklimler de değişti. Her türlü olumsuz senaryoya karşı tedbirlerin daha fazla geç kalınmadan alınması gerekiyor.” Konferansta ayrıca Öğr. Gör. Dr. Tolga Plevneli de küresel ısınma, doğal kaynakların verimli kullanımı ve sürdürülebilirlik konularında bir sunum gerçekleştirdi. Konferansın ardından konuşmacılar, davetlilerin sorularını cevapladı. Konferansın sonunda ASÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, günün anısına konuşmacılara hediye takdim etti.

Milletvekili Turan Yaldır “Yalnızca Ekonomik Değil Ahlaki Bir Çöküş Var” Haber

Milletvekili Turan Yaldır “Yalnızca Ekonomik Değil Ahlaki Bir Çöküş Var”

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, Aksaray'da “İlk İş Yerim” projesi kapsamında yaşanan fahiş fiyat artışları nedeniyle vatandaşların mağduriyetine dikkat çekerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı soru önergesi sundu. 2022 yılında kamuoyuna, 200 metrekarelik iş yerlerinin yaklaşık 1 milyon 300 bin TL gibi erişilebilir bir bedelle hak sahiplerine verileceği duyurulan projenin, bugün itibarıyla KDV dahil yaklaşık 9 milyon 200 bin TL’ye ulaşan iş yeri fiyatlarıyla büyük bir hayal kırıklığına ve ekonomik yıkıma yol açtığını belirten Yaldır, bu artışın %600’ü aştığını ve hiçbir ekonomik göstergenin bu kadar sert bir yükselişi açıklayamayacağını vurguladı. “Yalnızca Ekonomik Değil Ahlaki Bir Çöküş Var” Soru önergesinde, söz konusu fiyat artışının hangi tarihte, hangi yöntemle hak sahiplerine bildirildiğini ve bilgilendirmenin şeffaf bir şekilde yapılıp yapılmadığını soran Yaldır, “Devletin vatandaşına verdiği sözün bu denli kolayca yok sayılması, yalnızca ekonomik değil ahlaki bir çöküştür” ifadelerini kullandı. Milletvekili Yaldır ayrıca, TOKİ’nin uyguladığı fiyatlandırma politikalarının herhangi bir bağımsız denetime tabi tutulup tutulmadığını ve Sayıştay denetiminin sonuçlarının kamuoyuyla neden paylaşılmadığını da gündeme taşıdı. “Vatandaş Öngörüsüz Politikaların Kurbanı Oldu” Projenin dar gelirli vatandaşlara yönelik sosyal bir uygulama olarak lanse edilmesine rağmen, bu ölçüde bir fiyat artışının sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığını dile getiren Yaldır, ekonomik gerekçelerle hakkını kullanamayan vatandaşlara yönelik telafi planı olup olmadığını da sordu. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve benzer mağduriyetlerin tekrar yaşanmaması adına, TOKİ tarafından açıklanan fiyat ve şartların bağlayıcılığını sağlayacak yasal düzenlemelerin gerekliliğine dikkat çeken Yaldır, bu soruların yanıtlarının takipçisi olacaklarını ifade etti. Soru önergesinde şu sorular yer aldı:     Proje başlangıcında 200 metrekarelik bir iş yerinin yaklaşık 1 milyon 300 bin TL bedelle hak sahiplerine verileceği kamuoyuna duyurulmuştur. Bu fiyat, gerçekçi maliyet hesaplarına mı dayanmaktadır, yoksa vatandaşları projeye yönlendirmek için siyasi bir vaat olarak mı sunulmuştur?    İş yeri bedelinin yaklaşık %600 artarak 9 milyon 200 bin TL’yi aşması nasıl bir ekonomik ve idari gerekçeyle açıklanabilir? Türkiye’deki genel inşaat maliyetleri, döviz kuru ve enflasyon verileri bu ölçüde bir artışı haklı kılmakta mıdır?    Bu olağanüstü fiyat artışı hak sahiplerine hangi tarihte, hangi yöntemle ve ne şekilde bildirilmiştir? Eğer yazılı veya resmî bir bilgilendirme yapıldıysa, buna ilişkin belgeler nelerdedir? Vatandaşlar fiyat artışından ancak ödeme aşamasında haberdar olduysa, bu durum idari şeffaflık açısından nasıl izah edilmektedir? Eğer bilgilendirme yapılmadıysa, vatandaşları son anda bu yükle karşı karşıya bırakmanın hukuki ve vicdani sorumluluğunu kim üstlenecektir?    Sabit ve dar gelirli vatandaşlara yönelik olduğu açıklanan bu projede, fahiş fiyat artışı yapılırken hak sahiplerinin ödeme gücü neden dikkate alınmamıştır? Bu durum, sosyal devlet ilkesine açık bir aykırılık değil midir?    TOKİ’nin uyguladığı fiyatlandırma politikası herhangi bir bağımsız denetimden geçmiş midir? Sayıştay veya başka bir kurum tarafından bu projedeki maliyet artışları incelenmiş midir? İncelendiyse sonuçları neden kamuoyuyla paylaşılmamaktadır?    Fiyat artışı nedeniyle iş yeri sahibi olma hakkı kazanmasına rağmen ekonomik sebeplerle bu hakkını kullanamayan vatandaşlar için fiyat indirimi, ödeme kolaylığı, taksitlendirme gibi herhangi bir telafi planınız var mıdır?    TOKİ tarafından kamuoyuna açıklanan fiyat ve şartların bağlayıcılığını sağlamak üzere herhangi bir yasal düzenleme yapılması düşünülmekte midir? Aksi takdirde, devlet kurumlarının gelecekte yapacağı benzer taahhütlerin vatandaş nezdinde güvenilirliği nasıl sağlanacaktır?

Rektör Arıbaş’tan Moldova Büyükelçisi Sertel’e ziyaret Haber

Rektör Arıbaş’tan Moldova Büyükelçisi Sertel’e ziyaret

Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, Moldova’daki temasları kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Moldova Büyükelçisi Uygar Mustafa Sertel’i makamında ziyaret etti. Gerçekleşen görüşmede, Türkiye-Moldova ilişkileri ve eğitim alanındaki iş birliği imkânları ele alındı. Ziyaretin başında Prof. Dr. Arıbaş, Aksaray Üniversitesi’nin uluslararasılaşma stratejileri çerçevesinde Moldova'daki devlet üniversiteleri ile yapılabilecek akademik iş birlikleri hakkında bilgi verdi. Büyükelçi Sertel ise Türkiye'nin Moldova'daki eğitim ve kültürel ilişkilerinin güçlendirilmesine verdikleri önemi dile getirerek, özellikle öğrenci değişim programları ve ortak projeler konusunda destek sağlama niyetinde olduklarını belirtti. Akademik ve Diplomatik İlişkiler Gelişecek Ziyaretin, Türkiye ve Moldova arasındaki akademik, kültürel ve diplomatik ilişkilerin pekişmesine önemli katkı sağlayacağı ifade edildi. Bu önemli görüşme, Aksaray Üniversitesi’nin uluslararası ilişkilerini güçlendirme çabalarının bir parçası olarak kaydedildi. Görüşmede Aksaray Üniversitesi Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Melayib Bilgin, T.C. Kişinev Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği nezdinde Moldova- Komrat Devlet Üniversitesi Milli Kültür Fakültesinde görevlendirilen Dr. Öğr. Üyesi Kudret Safa Gümüş ve Öğr. Gör. Deniz Gümüş de hazır bulundu. Ziyaret, karşılıklı iyi niyet temennileriyle sona erdi.

AKSARAY BELEDİYESİNDEN 113 MİLYONLUK CAMİ ŞAŞKINLIĞI! TASARRUF TEDBİRLERİ VATANDAŞA, MİLYONLUK İHALE BELEDİYEYE! Haber

AKSARAY BELEDİYESİNDEN 113 MİLYONLUK CAMİ ŞAŞKINLIĞI! TASARRUF TEDBİRLERİ VATANDAŞA, MİLYONLUK İHALE BELEDİYEYE!

Türkiye ekonomik krizle boğuşurken, Aksaray Belediyesi’nden dudak uçuklatan bir ihale haberi geldi. Esnafın kepenk kapattığı, emeklinin geçinemediği, asgari ücretlinin fatura derdine düştüğü şu günlerde 113 MİLYON TL’lik camii inşaatı ihalesi vatandaşları isyan ettirdi. TASARRUF DEDİLER, İHALEYE KOŞTULAR! Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı tasarruf tedbirleriyle kamu harcamalarına keskin bir neşter vurulurken, bu uygulamaların Aksaray Belediyesi için geçerli olmadığı ortaya çıktı. “AKSARAY İLİ MERKEZ İLÇE DORUKİNİ MAHALLESİ 132 ADA 38 NOLU PARSEL ÜZERİNE CAMİ VE MÜŞTEMİLATI YAPIM İŞİ” tam 113 milyon Türk Lirası bedelle ihale edildi! Üstelik bu büyük harcamanın yapıldığı dönemde, tüm ülke kemer sıkarken, vatandaş "Bu caminin aciliyeti neydi?" sorusunu sormadan edemedi. 3 FİRMALI İHALE, 1 GEÇERSİZ TEKLİF! Belediyenin düzenlediği ihaleye 3 firma katıldı. Ancak bir firma, verdiği “99.999.997,63 TL” teklifle geçici teminatı yetersiz bulunduğu gerekçesiyle elendi. İhaleyi ALFATEK İNŞAAT SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ kazandı. Hatırlanacağı üzere aynı firma daha önce Aksaray Makas mevkiinde park yapım işini de üstlenmişti. O park inşaatı döneminde Belediye Başkanı Evren Dinçer, park taşlarını üreten Aksaraylı firmanın malzemelerini beğenmeyip İzmir’den özel taş getirtmişti. O dönem de kamuoyunda büyük tartışma yaratılmıştı. VATANDAŞ TEPKİLİ: "TASARRUF BİZE Mİ, CAMİYE DEĞİL Mİ?" İhalenin detayları EKAP’ta yayımlandığı andan itibaren vatandaşlar sosyal medyada ve yerel basında tepki göstermeye başladı. "Emekliye yok, asgari ücretliye yok ama camiiye milyonlar var!" diyen yurttaşlar, bu harcamanın kamu vicdanını zedelediğini dile getiriyor. Gazeteciler ve kamuoyu adına soruyoruz: 113 milyonluk bu yatırımın aciliyeti nedir? Ekonomik krizin etkisi sadece dar gelirliye mi uygulanmaktadır? Belediye bütçesi hangi önceliklere göre şekillenmektedir? Haber. Derya Özaba

BAŞKAN AKTÜRK İLK İŞ YERİM PROJESİ’NDE MÜJDEYİ VERDİ Haber

BAŞKAN AKTÜRK İLK İŞ YERİM PROJESİ’NDE MÜJDEYİ VERDİ

Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı tarihi proje hakkında açıklamada bulunan AK Parti Aksaray İl Başkanı Hamza Aktürk, ‘İlk Evim, İlk İş Yerim Projesi’ kapsamında Aksaray’da tamamlanan 200 adet işyerinin hak sahiplerine teslim edileceğini duyurdu. ‘İlk Evim, İlk İş Yerim’ projesi kapsamında Aksaray’da anahtar teslim aşamasına gelen Yeni Sanayi Sitesindeki işyeri hakkında müjdeli haberi duyuran Aksaray İl Başkanı Hamza Aktürk, hak sahiplerine teslim edilmeye hazırlanan işyerlerinin kısa sürede inşa edilmesinin ‘Yaparsa AK Parti Yapar’ sözünü bir kez daha hatırlattığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin her anlamda yeniden ayağa kalktığını belirten Başkan Aktürk, “23 yılda, Aksaray’ımızda ise TOKİ’mizle binlerce konut yapıldı, sosyal donatılarıyla, okullarıyla, camileriyle inşaatlar yapıldı ve aziz milletimizin hizmetine sunuldu. Daha büyük bir adımla, Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut hamlesi başlatıldı. Laftan başka hiçbir şey üretmeyip, biz projeyi yaparken her şeye ‘hayır’ diyen o zihniyet yine ortaya çıkmış ve hep bir ağızdan ‘Yapamazsınız’ demişlerdi. Referans olarak yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı dedik. Söz verdiğimiz gibi ilimizde 200 adet işyerimizin anahtarını bu ay içerisinde hak sahiplerine teslim edeceğiz. Milletimize ne söz verdiysek yapmaya da devam edeceğiz.” Projede emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Aktürk, “Başta, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlelerinden biri olan ‘İlk Evim, İlk İş Yerim’ Projesi’nin mimarı Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. İşyerlerinin yapımında büyük emekleri olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’a, Valimiz Mehmet Ali Kumbuzoğlu’na, vatandaşlarımızın rızasını kazanmak için canla başla çalışan, şehirlerimizin ihyası için emek veren Milletvekillerimiz Cengiz Aydoğdu, Hüseyin Altınsoy, İl Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 23 yıldır olduğu gibi iktidar partisi olarak verdiğimiz sözleri yine diğer projelerimizde olduğu gibi tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 200 Adet işyeri projesinde hak sahipleri sözleşme imzalama işlemleri TOKİ web sayfasında yayınlanan imza programı esas alınarak 14 Nisan - 30 Nisan 2025 tarihleri arasında T. Halk Bankası A.Ş. Merkez / Aksaray Şubesi'nde gerçekleştirilecek. Gerekli satış sözleşme imzalama işlemlerini tamamlayan hak sahipleri aynı gün içerisinde işyerini teslim alabilecekler.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.