SON DAKİKA
Hava Durumu

#Aksaray

- Aksaray haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aksaray haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BOŞANMA AŞAMASINDAKİ EŞİNİ ÇOCUKLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE DÖVDÜ: SERBEST KALDI! Haber

BOŞANMA AŞAMASINDAKİ EŞİNİ ÇOCUKLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE DÖVDÜ: SERBEST KALDI!

Aksaray’da yaşanan olayda, boşanma aşamasındaki Berna K., uzaklaştırma süresi dolan eşi Oğuzhan K. tarafından darbedildi. Çocuklarının gözü önünde yaşanan şiddet anları kan dondurdu. Zanlı, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Adli süreç sürüyor. Aile içi şiddet bir kez daha gündemde! Aksaray’ın Pınar Mahallesi’nde dün öğle saatlerinde meydana gelen kadına şiddet olayı, Türkiye’nin kanayan yarası olan aile içi şiddeti yeniden gündeme taşıdı. Boşanma sürecindeki Berna K. (37), eski eşi Oğuzhan K. (37) tarafından evinin balkonunda, çocuklarının gözü önünde dövüldü. KADES uygulamasıyla yardım istedi ama geç kalındı İddiaya göre Berna K., daha önce uzaklaştırma kararı aldırdığı eşinin eve geldiğini görünce hemen Kadın Destek Uygulaması (KADES) üzerinden yardım çağrısında bulundu. Ancak Oğuzhan K., polis gelmeden önce demir kapıyı kırarak içeri girdi ve balkonda dehşet saçtı. "Çocuğumun gözleri önünde beni öldürmeye kalktı" Yere yığılan ve ağır şekilde darbedilen Berna K., Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisinin ardından taburcu olan Berna K., yaşadığı korkunç anları şöyle anlattı: “Ayrılma aşamasındaki eşim beni darbetti. Daha önce de şiddet gördüm. Çocuğumun yanında beni bu hale getirdi. Beni öldürmek istedi. Polis gelmese canımı kurtaramayacaktım.” Serbest kalması tepki çekti Gözaltına alınan Oğuzhan K., polisteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Hakkındaki adli sürecin devam ettiği öğrenilirken, bu karar kamuoyunda tepki topladı. Sosyal medyada “Kadına şiddet uygulayan bir kişi nasıl serbest bırakılır?” yorumları yapıldı. Kadın hakları savunucuları isyanda Kadın dernekleri ve hak savunucuları, yaşanan bu olayın “şiddet mağduru kadınların korunamadığını” bir kez daha gözler önüne serdiğini belirterek yargı sistemine ve kolluk kuvvetlerine daha fazla sorumluluk düşmesi gerektiğini vurguladı.

VALİ  MEHMET ALİ KUMBUZOĞLU  “AKSARAY MİLLİ MÜCADELE TARİHİNDE MÜSTESNA BİR YERE SAHİPTİR” Haber

VALİ MEHMET ALİ KUMBUZOĞLU “AKSARAY MİLLİ MÜCADELE TARİHİNDE MÜSTESNA BİR YERE SAHİPTİR”

23 Nisan, istiklal aşığı Aziz Türk Milletinin, şehitlerin canı, gazilerin kanı ile yurt edindiği Anadolu’ya ne pahasına olursa olsun tutunmasıdır. Hem de Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılmış, orduları terhis, tersaneleri, başkenti işgal edilmiş bir milletin yokluklar içinde “ya istiklal ya ölüm” diyerek başlattığı mücadelenin adıdır. Türk Milleti, bundan 105 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Milleti yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ sözüyle yola çıkmış ve Milli Mücadeleyi başlatmıştır. Tarihinde esaret yüzü görmemiş ve ölümü esarete tercih etmiş kahraman Türk milleti de onunla birlikte yeni bir devlet kurmak için sarsılmaz iradesini bir kez daha ortaya koymuştur. İlk olarak, 23 Nisan 1920’de milli iradenin tecelli edeceği TBMM’yi açıp “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diyerek, Anadolu’da gözü olanlara net bir mesaj verdiler. TBMM’nin açılmasıyla birlikte Milli Mücadelenin de seyri değişti. Ogün bugündür, hakimiyet kayıtsız şartsız aziz milletimize aittir. Bu hakikat hiçbir vesayete boyun eğmeden, ilelebet de böyle devam edecektir. Milletimizin hususiyle en zor zamanlarında ortaya koyduğu Kuvâ-yi Milliye Ruhu, dünyadaki tüm mazlum milletlere de örnek teşkil etmiş ve onları cesaretlendirmiştir. Milletimiz her vesileyle kendi iradesinin üstünde bir güç tanımadığını güçlü bir şekilde ispatlamıştır. Türkiye Yüzyılı’na girdiğimiz bu asırda, yerli ve milli sanayisi ile bölgesinde güç sahibi olan ülkemiz dünyada da sözüne itibar edilen saygın bir arabulucu konumundadır. Tüm bunlar demokrasiye olan inancımızın ve milletimizin azminin bir sonucudur. Aksaray da Milli Mücadele tarihinde müstesna bir yere sahiptir. İstiklal Harbi sırasında askerlerimize ekmek ve erzak temini için kurulan Azm-i Milli Un Fabrikası şehrimizin gurur abidesi ve kahramanlık nişanesidir. 23 Nisan aynı zamanda, dünyadaki tek Çocuk Bayramıdır. Bütün çocuklar masumdur, haksızlık, kötülük bilmezler. Gülmek, onlar için var edilmiştir sanki. İşte onun için, bayram en çok da onlara yakışır. Onların yüreğinin denizlere kıyısı vardır. İnsana tarifsiz bir ferahlık verirler. Tüm dünya çocuklarına böyle bir bayramı armağan etmek de Gazi Mustafa Kemal’e nasip olmuştur. Bu vesile ile Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kahraman silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Emanetlerini canımızdan aziz bilip kıyamete kadar devletimizin payidar, milletimizin bahtiyar olması için var gücümüzle çalışacağız. Al bayrağın gölgesi üzerimizde daim olsun. Hep birlikte daha nice yüzyıllara. Mehmet Ali KUMBUZOĞLU Aksaray Valisi

MİLLETVEKİLİ ALTINSOY'DAN  23 NİSAN MESAJI Haber

MİLLETVEKİLİ ALTINSOY'DAN 23 NİSAN MESAJI

AK Parti Aksaray Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Hüseyin Altınsoy, mesajında şu ifadelere yer verdi; “Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin açılışının 105’inci Yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir gururla kutluyoruz.” Milletvekili Altınsoy; “Bundan bir asır önce, tüm imkânsızlık ve zorluklara rağmen; inanç, azim ve sabırla verdiği bağımsızlık mücadelesini zaferle taçlandıran ecdadımız, iradesine vurulmak istenen prangaları kırmış ve 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak milli iradenin gücünü tescil etmiştir. 23 Nisan günü demokrasinin, milli iradenin, millet egemenliğinin en önemli sembolü olmasının yanı sıra milletimizin evlatlarına verdiği değerin, gençlerine güveninin de bir işaretidir.” Bu cennet vatanda yaşayan her bireyin dününe, bugününe ve yarınına büyük sorumluluğunun olduğunu vurgulayan Milletvekili Altınsoy; “Ecdadımızın uğruna milli mücadele verdiği değerleri diri tutarak nesillerimize aktarmak, birlik ve beraberlik duygularını pekiştirerek ortak değerlerimiz etrafında kenetlenmek, her daim milletimizin huzur ve refahı, devletimizin gücü ve bekası için çalışmaktır.” dedi. “Bu duygularla tüm vatandaşlarımızın ve çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en kalbi duygularla kutluyorum. Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve I. Mecliste görev almış milletvekilleri başta olmak üzere vatan, millet ve demokrasi uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve vefat eden gazilerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum.” İfadelerini kullandı.

Milletvekili Turan Yaldır “Yalnızca Ekonomik Değil Ahlaki Bir Çöküş Var” Haber

Milletvekili Turan Yaldır “Yalnızca Ekonomik Değil Ahlaki Bir Çöküş Var”

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, Aksaray'da “İlk İş Yerim” projesi kapsamında yaşanan fahiş fiyat artışları nedeniyle vatandaşların mağduriyetine dikkat çekerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı soru önergesi sundu. 2022 yılında kamuoyuna, 200 metrekarelik iş yerlerinin yaklaşık 1 milyon 300 bin TL gibi erişilebilir bir bedelle hak sahiplerine verileceği duyurulan projenin, bugün itibarıyla KDV dahil yaklaşık 9 milyon 200 bin TL’ye ulaşan iş yeri fiyatlarıyla büyük bir hayal kırıklığına ve ekonomik yıkıma yol açtığını belirten Yaldır, bu artışın %600’ü aştığını ve hiçbir ekonomik göstergenin bu kadar sert bir yükselişi açıklayamayacağını vurguladı. “Yalnızca Ekonomik Değil Ahlaki Bir Çöküş Var” Soru önergesinde, söz konusu fiyat artışının hangi tarihte, hangi yöntemle hak sahiplerine bildirildiğini ve bilgilendirmenin şeffaf bir şekilde yapılıp yapılmadığını soran Yaldır, “Devletin vatandaşına verdiği sözün bu denli kolayca yok sayılması, yalnızca ekonomik değil ahlaki bir çöküştür” ifadelerini kullandı. Milletvekili Yaldır ayrıca, TOKİ’nin uyguladığı fiyatlandırma politikalarının herhangi bir bağımsız denetime tabi tutulup tutulmadığını ve Sayıştay denetiminin sonuçlarının kamuoyuyla neden paylaşılmadığını da gündeme taşıdı. “Vatandaş Öngörüsüz Politikaların Kurbanı Oldu” Projenin dar gelirli vatandaşlara yönelik sosyal bir uygulama olarak lanse edilmesine rağmen, bu ölçüde bir fiyat artışının sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığını dile getiren Yaldır, ekonomik gerekçelerle hakkını kullanamayan vatandaşlara yönelik telafi planı olup olmadığını da sordu. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve benzer mağduriyetlerin tekrar yaşanmaması adına, TOKİ tarafından açıklanan fiyat ve şartların bağlayıcılığını sağlayacak yasal düzenlemelerin gerekliliğine dikkat çeken Yaldır, bu soruların yanıtlarının takipçisi olacaklarını ifade etti. Soru önergesinde şu sorular yer aldı:     Proje başlangıcında 200 metrekarelik bir iş yerinin yaklaşık 1 milyon 300 bin TL bedelle hak sahiplerine verileceği kamuoyuna duyurulmuştur. Bu fiyat, gerçekçi maliyet hesaplarına mı dayanmaktadır, yoksa vatandaşları projeye yönlendirmek için siyasi bir vaat olarak mı sunulmuştur?    İş yeri bedelinin yaklaşık %600 artarak 9 milyon 200 bin TL’yi aşması nasıl bir ekonomik ve idari gerekçeyle açıklanabilir? Türkiye’deki genel inşaat maliyetleri, döviz kuru ve enflasyon verileri bu ölçüde bir artışı haklı kılmakta mıdır?    Bu olağanüstü fiyat artışı hak sahiplerine hangi tarihte, hangi yöntemle ve ne şekilde bildirilmiştir? Eğer yazılı veya resmî bir bilgilendirme yapıldıysa, buna ilişkin belgeler nelerdedir? Vatandaşlar fiyat artışından ancak ödeme aşamasında haberdar olduysa, bu durum idari şeffaflık açısından nasıl izah edilmektedir? Eğer bilgilendirme yapılmadıysa, vatandaşları son anda bu yükle karşı karşıya bırakmanın hukuki ve vicdani sorumluluğunu kim üstlenecektir?    Sabit ve dar gelirli vatandaşlara yönelik olduğu açıklanan bu projede, fahiş fiyat artışı yapılırken hak sahiplerinin ödeme gücü neden dikkate alınmamıştır? Bu durum, sosyal devlet ilkesine açık bir aykırılık değil midir?    TOKİ’nin uyguladığı fiyatlandırma politikası herhangi bir bağımsız denetimden geçmiş midir? Sayıştay veya başka bir kurum tarafından bu projedeki maliyet artışları incelenmiş midir? İncelendiyse sonuçları neden kamuoyuyla paylaşılmamaktadır?    Fiyat artışı nedeniyle iş yeri sahibi olma hakkı kazanmasına rağmen ekonomik sebeplerle bu hakkını kullanamayan vatandaşlar için fiyat indirimi, ödeme kolaylığı, taksitlendirme gibi herhangi bir telafi planınız var mıdır?    TOKİ tarafından kamuoyuna açıklanan fiyat ve şartların bağlayıcılığını sağlamak üzere herhangi bir yasal düzenleme yapılması düşünülmekte midir? Aksi takdirde, devlet kurumlarının gelecekte yapacağı benzer taahhütlerin vatandaş nezdinde güvenilirliği nasıl sağlanacaktır?

AKSARAY’A HAKARET EDİYORSUNUZ, SUSMAYACAĞIZ! Haber

AKSARAY’A HAKARET EDİYORSUNUZ, SUSMAYACAĞIZ!

Anahtar Parti İl Başkanı Ali Karakuş, Niğde iline havalimanı yapılacağı haberlerinin duyulmasından sonfra bir basın açıklama ile durumu eleştirdi. Başkan Karakuş Aksaray'a verilen sözlerin havada kaldığını şu ifadelerle dile getirdi ; "Aksaray halkıyla alay etmeyi alışkanlık haline getiren iktidar ve temsilcilerine sesleniyoruz: YETER ARTIK! BU ŞEHİR SAHİPSİZ DEĞİL! Her seçim öncesi aynı senaryoyu tekrarlıyorsunuz. Meydanlarda kürsülere çıkıp “havalimanı yapacağız”, “tren yolu getireceğiz” diyerek halkın karşısına geçiyorsunuz. Ama seçimler biter bitmez Aksaray unutuluyor, vaatler havada kalıyor. Yıllar önce temeli atılan havalimanı projesi ortada kaldı, sonrasında proje Nevşehir’e kaydırıldı. Şimdi de Niğde’ye havalimanı yapılacağı duyuruluyor. Peki ya Aksaray? Yine görmezden gelindi, yine yok sayıldı. Bu halkın iradesiyle alay edenler şunu çok iyi bilsin; Aksaray sahipsiz değildir! Ve bu halk artık kandırılmayı kabul etmeyecek! Buradan iktidarın milletvekillerine sesleniyoruz: Siz kimin vekilisiniz? Aksaray halkının mı, yoksa Ankara’daki koltukların mı? Bu sessizlikle, bu kabullenişle Aksaraylıların vebalini nasıl taşıyorsunuz? Aksaray, coğrafi olarak Türkiye’nin tam kalbidir. Kuzeyi güneye, doğuyu batıya bağlayan stratejik bir kavşak noktasıdır. Buna rağmen yıllardır ulaşım yatırımlarında geri plana atılıyor. Bu durum sadece bir ihmal değil, aynı zamanda Aksaray halkına karşı açık bir hak gaspıdır. Yatırımlar başka illere kaydırılırken sessiz kalan herkes, bu adaletsizliğin ve vebalin ortağıdır! Bundan sonra kim Aksaray’a yalan vaat verirse, karşısında bu halkı bulacak. Kim bu şehrin hakkını gasp ederse, biz onun karşısında dimdik duracağız! Aksaray belki küçük bir şehir olabilir, ama bu halkın onuru büyüktür! İktidar mensuplarına son sözümüz şudur: Aksaray, Türkiye’nin tam ortasındadır ama siyasetin kıyısında değildir! Sizlerin basiretsizliği, cesaretsizliği ve iş bilmezliği yüzünden yatırımların dışında kalkmıştır. Bu şehrin geleceğini kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz! Kamuoyuna saygıyla duyurulur. ALİ KARAKUŞ Anahtar Parti Aksaray İl Başkanı"

İYİ PARTİDEN ZİRAİ DON SONRASI AFET BÖLGESİ KANUN TEKLİFİ ÇİFTÇİYE UMUT OLDU Haber

İYİ PARTİDEN ZİRAİ DON SONRASI AFET BÖLGESİ KANUN TEKLİFİ ÇİFTÇİYE UMUT OLDU

İYİ Parti, zirai don gibi afetlerden etkilenen bölgelerin ‘tarımsal afet bölgesi’ ilan edilmesi için kanun teklifi verdi. İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ve İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır imzalı teklifte, zarar gören üreticilere doğrudan gelir desteği, borç ertelemesi ve faizsiz kredi sağlanması amaçlanıyor.   Kanun teklifine ilişkin paylaşımda bulunan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, “Kendim de bir çiftçi olarak, don felaketiyle emeği, umudu yok olan çiftçimizin feryadını duyuyorum.” dedi. “Çiftçimizin Alın Terinin Heba Olmasına Seyirci Kalmayacağız” “Çünkü biliyoruz ki çiftçimiz ayakta kalmazsa ne üretim kalır ne bereket, ne de hayat…” diyen Yaldır, “Çiftçimizin alın terinin heba olmasına, emeğinin sahipsiz kalmasına seyirci kalmayacağız.” ifadelerini kullandı. Teklifin detaylarında ise;        zirai donun vurduğu bölgelerin ölçülebilir, teknik verilerle “Tarımsal Afet Bölgesi” ilan edilmesi,        afetten etkilenen bölgelerdeki çiftçilerin borçlarının 1 yıl faizsiz ertelenmesi        2 yıl geri ödemesiz, %0 faizli kredi verilmesi,        sulama maliyetlerinin %50’si devlet tarafından karşılanması,        2025’te zarar gören her dekar için 10.000 TL doğrudan destek sağlanması yer aldı. TBMM’de kanun teklifine ilişkin yapılan basın toplantısında konuşan İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve Hukuk-Seçim ve Parlamento İlişkileri Başkanı Hakan Şeref Olgun ise “Üretici bir kez daha çaresizlikle baş başa kalmıştır. Buradaki tablo, sadece yerel bir kriz değil; tarımsal üretimin geleceği için bir uyarı sinyalidir. Türkiye’nin farklı bölgelerinde üretimin kalbinde yer alan bu alanlar hem iç pazar hem de ihracat için kritik önemdedir. Bu kayıplar, yalnızca rekolteyi değil; piyasa dengelerini de tehdit etmektedir. Böylesine büyük bir üretim kaybının sadece üreticiyi değil; nakliyecisinden işçisine, hal esnafından ihracatçıya kadar tüm tedarik zincirini olumsuz etkileyeceği açıktır.” değerlendirmesini yaptı. Diğer partilere de çağrıda bulunan Olgun, “Cumhur İttifakı milletvekilleri başta olmak üzere TBMM çatısı altındaki tüm milletvekillerine açık çağrımızdır. Bu çağrımız siyaset üstüdür. Çünkü; tarım, partiler üstüdür. Üreticimizin hangi partiden olduğuna bakılmaz. Gelin bu konuda birlikte hareket edelim. Siyasi rozetlerimizi bir kenara bırakıp üreticinin sesine kulak verelim. Kanun teklifimize destek verin ve gelin; birlikte Meclis’e bir araştırma komisyonu kurulması için ortak hareket edelim.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.