Merhaba değerli okuyucular, yerel seçimler için geri sayıma geçtik. Adaylar tam kadro sahalarda. Seçmen bu kez siyasilere karşı tavır değiştirdi, tavır değiştirmenin yanı sıra kendilerince birde taktik geliştirmiş. Geçen seçimlerde “partimiz belli” diyerek gelen adayları kapıdan çeviren Aksaraylı seçmen bu kez aday görünce, önce dertlerini anlatıyor, sonra projelerini soruyor, en sonda ”bu vaatlerini yapacağına söz veriyor musun ”diye soruyor. Seçmen seneler sonrasında parti logosuna değil aday profiline bakıyor.
Değişim naralarını, her görüştüğüm vatandaşın ağzından duyuyorum. “Değişim şart” diyorlar lakin oylarını bu değişimde hangi partiden yana kullanacaklar söylemiyorlar. Adayların hepsine başarılar dileyip, kimseye söz vermiyorlar. Söz verdiklerine de aslında vermiş gibi yapıyorlar.
Senelerdir seçimlerde hem siyasetçiler ile çalışmış, hem de vatandaşlar ile içli dışlı olmuş ve seçime dair tüm tahminleri tutmuş biri olarak bu seçimin sonucunu kestiremiyorum. Bu seçimin sonucunu kimse kestiremiyor. İşte bu yüzden adaylar buldukları her projeyi sahiplenip, durmadan el yükseltiyor. İşte bu yüzden tüm adaylar kendilerine bir gün kazanmış gözüyle bakıyor, diğer gün şüpheye düşüyor.
Adaylarda Vatandaşta Bir Bilinmezin İçinde Ne Yana Gideceğini Bilemiyor
Değiştirmek isteyen seçmen kime oy versem, seçilmek için yola çıkan adaylar daha ne yapsam da ibreyi benden yana çevirsem diye düşünüyor. Parası olan adaylar “gücüm parama yeter” deyip hem kendilerinin hem kadrolarındakilerin maddi gücünü sonuna kadar kullanıp daha çok bilinilirlik yaratmak için çabalıyor. Bazı durumlarda paraya karşı aday kimliği ve projeleri yarışıyor. Her aday ve kadrosu nefesinin kesildiği yere kadar koşturuyor. Ortaya acayip bir rekabet ortamı çıkıyor. Rekabet kimi zaman kaliteyi yükseltiyor, kimi zaman kaliteyi düşürüyor. Ortak sandıklarımız en çok bir birine vuruyor. Seçmen karşılarına geçmiş hangisinin daha tuttuğunu koparan bir başkan olacağını tartıyor. Tuttuğunu koparan arıyor çünkü şimdiye kadar gelmediğini düşündüğü hizmetlerin anca tuttuğunu koparan bir aday tarafından yapılacağına inanıyor.
Bu Seçim Başka Seçim
Kısaca bu seçim başka seçim! Seçmen her an sağ gösterip sol vurabilir. Sandıklardan hiç beklenmeyen sonuçlar çıkabilir. Oylar param parça olup seçim sonucunda adaylardan biri hiç beklenmedik şekilde kıl payı sandıktan çıkabilir. Ya da seçmen son ana kadar değişim deyip, sandığa gittiğinde eli yine alışkanlıklarına gidebilir. Bu seçimin sonucunu kestirmek çok zor. Hepimizin merakı 10 gün sonra nihayete erecek. Kimi adaylar erken zafer sarhoşluklarından uyanıp gerçeğe dönecek, içlerinden biri ise bayrağı sırtlayıp varış çizgisini geçecek.
Şimdilik durum bundan ibaret. Şuan tek emin olduğum şey ise iktidar partisi genel başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dakika bir gol atarak bu çekişmeli yarışın seyrini değiştirebileceği. Hepimiz bekleyip göreceğiz… Seçmen sağ gösterip sol mu vuracak, yoksa sandığa gitmeyip hiç birinize güvenim yok mu diyecek. Bekleyip göreceğiz.
Yeni haftaya ve yeni gelişmelere bakarak son sözümü yeni hafta Cuma günü yayınlanacak gazetede sizlerle paylaşacağım. O vakte kadar kendinize iyi bakın. Hoşça kalın.