CHP Yerel Yönetim Heyeti Aksaray’da – Şehrin Nabzı Haber
AksarayBölgeselSiyaset

CHP Yerel Yönetim Heyeti Aksaray’da

62Görüntüleme

24.08.2022

Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetim Heyetinde bulunan Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut ve Antalya Milletvekili Cavit Arı yurt gezileri kapsamında bugün Aksaray’a geldi. CHP İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, parti teşkilatı ve vatandaşlarla buluşup  gündemi ve ekonomiyi değerlendirdi.

Toplantıda ilk konuşan CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk; “Bildiğiniz gibi uzun bir zamandır sizlerle karşılıklı olarak bir aradayız. Aksaray’a Genel Başkan Yardımcısı, Grup Başkan Vekili, Milletvekili düzeyinde 75’in üzerinde milletvekilimiz ilimizi ziyaret etti. Kendi seçtiği ilinin milletvekillerini sokakta, çarşıda, pazarda bulamayan Aksaray halkı için ne kadar kıymetli olduğunu  herhalde takdir edersiniz. İlde kendi partisinden tek bir milletvekili dahi olmayan ama 75 civarında milletvekili ile o ili ziyaret eden üstüne üstelik Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2.5 yıl içinde iki kere ziyaret ettiği bir iliz. Bunu şunun için söylüyorum, genel merkezimizin, Sayın Genel Başkanımızın, Sayın Genel Başkan Yardımcılarımızın gözünde Aksaray’ın ayrı bir önemi var. Burada alınamayan hizmetler yönünden Aksaray’a özel bir pozitif ayrımcılık uyguladıklarını görüyoruz.” dedi.  

Türkiye’deki belediyelerimizin yaklaşık yüzde 80’ini gezdik diyen Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun; “Belediyelerimizin hem sorunlarını dinlemek hem çözüm önerilerini aktarmak, hem de birlik ve beraberlik içerisinde daha iyisini nasıl yapabiliriz onun çalışmalarını yapmak için ziyaretlerimizi devam ettiriyoruz.” diyerek sözlerine başladı.

“18 Yıldır Her Geldiklerinde Söz Verdiler”

Genel Başkan Yardımcısı Torun; “Çok zor günlerden geçiyoruz 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidar geçmişte birçok vaatte bulunmuş olmasına rağmen, birçok konuda bize söz vermiş olmasına rağmen, 20 yılın sonunda geldiğimiz nokta maalesef tam tersi. Yoksulluk, yasaklar ve her türlü olumsuzluk arttı ve verilen sözlerin bir kısmı da unutuldu. Aksaray’a geçmişte Ulukışla demir yolu sözü verildi 2004’den bu yana maalesef yapılmadı. 18 yıldır her geldiklerinde söz verdiler ama maalesef bir çivi dahi çakmadılar. Geçen yıl sayın genel başkanımız ziyaretinde konuyu gündeme getirdi bunun üzerinde bir ihale süreci başlattılar ama hala bir yıldır en ufak bir gelişme yok.” diye belirtti.

İktidarın Türkiye’deki ve Aksaray’daki sağlık politikalarını eleştiren Genel Başkan Yardımcısı Torun; “Aksaray Üniversitesi’ne bağlı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde birçok branşta doktor açığı var. Aksaray’ımız birçok ilçenin beslediği, birçok ilçenin hizmet aldığı bir kent olmasına rağmen bu eksiklikler hala giderilmiş değil. Anlamak mümkün değil, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcılığına bir veteriner hekim atandı. Eğer devlette liyakatı bitirirseniz çözümleri de üretemezsiniz.” İfadesinde bulundu.

Söz verilen ve gerçekleştirilmeyen havaalanını gündeme taşıyan Torun; “30-35 yıl önce söz verilmiş bir havaalanı var temeli atılmıştı artık bildiğim kadarıyla otlar yükseldi orada hayvanlar otluyor. Aksaray’ın yurt dışında çalışan hemşerisi çok fazla ve önemli ekonomik geliri de oradan sağlıyor ama maalesef hava ulaşımı yok. Bu kadar gurbetçisi olmasına rağmen hala bir havaalanı kazandırılamadı” diye kaydetti.  

“Tarım Bakanı Venezuela’da Tarım Yapmaktan Bahsediyor”

Konuşmasında Aksaray’ın tarım alanındaki tablosunu değerlendiren Torun; “Aksaray bir tarım ili, ilçeleriyle birlikte önemli bir katma değer oluşturuyor ama maalesef tarım adına en ufak bir gelişme yok. Tarım Bakanı Venezuela’da tarım yapmaktan bahsediyor, Afrika’da üretim yapmaktan bahsediyor ama benim üreticimi maalesef düşünmüyor, Aksaray’ın çiftçisini hiç düşünmüyor. Hayvancılıkta ve tarım ürünlerinde ciddi bir potansiyeli olan Aksaray, her geçen gün bu gücünü kaybediyor. Bir tarım ülkesi iken artık bir ithalatçı konumuna geldik, samandan ve etinden tutunda birçok tarım ürününü ithal eder olduk.  Biz bu sorunları yaşarken Erdoğan çıktı ve dedi ki; Türkiye gemisi içindeyiz gemi batarsa hepimiz batacağız. Sayın Erdoğan biz seninle aynı gemide değiliz, sen saltanat gemisindesin ama biz bandırma vapurundayız. Sen o saltanat gemisinde yandaşlarınla zevk, sefa ve bolluk içinde yaşarken, biz bandırma vapurunda yoksul ve her geçen gün sorunları büyüyen halkımızın çözümlerini üretmek için mücadele ediyoruz.  Siz saltanat gemisinde zevk, sefa içinde yaşarken halkın gemisini batırmaya çalışıyorsunuz. 100 yıl önce olduğu gibi o saltanat gemisi batacak ve bandırma vapuru kazanacak bundan emin olun.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “TL’ye güvenin dövize yatırım yapmayın” sözüne istinaden düşüncelerini belirten Torun;  “Hangi akla hizmet ederek bu cümleyi kuruyorsun anlamak mümkün değil. Müteahhite köprüyü dövizle vereceksin, yolu dövizle vereceksin ondan sonra vatandaşa diyeceksin ki TL’ye güvenin sen neden güvenmiyorsun o ihaleyi verirken neden döviz üzerinden veriyorsun? Bu vatandaşın aklı ile alay etmektir.” dedi.

“Faizi Yüzde 13’e Düşürdük Diye Milleti Kandırmaya Çalışıyorlar”

Ülke gündeminde yer alan faiz haberlerine değinen Torun; “Faizi yüzde 13’e düşürdük diye milleti kandırmaya çalışıyorlar, bankalara yüzde 13’den vereceksiniz o bankalarda vatandaşa yüzde 30 ve 40’dan verecek sonrada faizi düşürdük diyeceksiniz. Düşen vatandaşın faizi değil ki bankaların faizi. Böyle olmamış olsaydı yüzde 400 kazandık derler miydi? Vatandaşı faiz boyunduruğu altında yaşatırken, birileri kazançlarını her gün artırıyor ve vatandaşın artık icra dosyaları, icra dairelerine sığmaz halde.  Son bir yılda icra dosyaları 1 buçuk milyon arttı ve 24 milyonu geçti. 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yüzde 24 milyon icra dosyası var. Kredi kartı borç takibine düşen kişi sayısı 4 milyon 100 bin kişi olmuş. Türkiye’nin 20 yıl sonunda geldiği nokta bu arkadaşlar.

Bir de hayal dünyasında yaşayan Ekonomi Bakanımız var, geçtiğimiz günlerde konut fiyatları ve kiralar normalleşiyor demiş. Sayın Bakan senin herhalde kiradan ve vatandaşın derdinden haberin yok. Fiyatlar yüzde 300 arttı, Türkiye’de ortalama konut fiyatı neredeyse 2 milyon lira civarında, İstanbul’da kiralar 6 bin 500 liraya çıktı. Şimdi de yılbaşından sonra enflasyon tek haneli rakamlara düşecek diyor. Üstelik yüzde 18 diye hedef açıklıyorlar. Artık aklımızla alay ediyorlar ve bu ülkenin gerçeğinden uzaklar.” diye belirtti.

“850 TL Kredi ile Öğrencilerimizin Yaşaması ve Barınması Söz Konusu Değil”

Üniversite sınavına giren öğrencilerin ve ailelerinin gündeminde olan yurt kapasitelerinin yetersizliğine ve fiyatlarındaki pahalılığa vurgu yapan Torun; Yurt sorunları ile ilgili en ufak bir gelişme yok, geçen yıl bu sorunu yaşadık öğrenciler bankta kaldı. Belediyelerimiz bu anlamda evler kiraladılar, illerine gelen öğrencilerimiz açıkta kalmasın diye çabaladılar. Geçen yıl İktidar bu sorunu yaşadığı halde, üniversiteye girecek öğrenci sayısı belli, üniversitelerin durumu belli, yurt sayısı belli maalesef doğru düzgün bir önlem alamadı. 850 TL kredi verdim diye övünüyor, şu anda özel yurtlar, ev kiraları 2-3 katına çıkmış. Senin yurt kapasiten de mümkün değil. Kredi ile övünüyorsun ama bu kredi ile öğrencilerimizin yaşaması ve barınması söz konusu değil. 2019 yılından bu yana belediyelerimiz bu soruna çözüm bulabilmek için, yurt sayısını 22’den 83’e kapasitesini de 3 binlerden 15 binlere çıkardı yaklaşık 4 kat artırdı. İmkanları doğrultusunda da bu yıl öğrencilerimizin açıkta kalmaması için barınma sorununa ellerinden geldiğince katkıda bulunacaklar.” şeklinde değerlendirdi.

“Dış Politikada Sıfır Sorun ile Aldılar Bu Ülkeyi Ama Şu Anda Sorunlu Olmadığımız Ülke Kalmadı”

Enflasyonda gerçekleşen artışlar hakkında görüşlerini dile getiren Torun; “Enflasyon yüzde 48 olduğunda dediler ki bu pik seviyesi bundan fazla artmayacak ama resmi rakamlara göre yüzde 80 ama vatandaşın enflasyonu üç haneli rakama ulaştı. Merkez bankasının yıl sonu enflasyon tahmini de her geçen gün maalesef artıyor.

Dış politika da sıfır sorun ile aldılar bu ülkeyi ama şu anda sorunlu olmadığımız ülke kalmadı. Bir Suriye ve dış politikası ülkeye koydular. Önce kardeşim Esad’dı sonra 2011’den sonra Esed’e dönüştü, katil dedi. Yıllarca ‘Terörist Esed’le yürümek imkansız’ dedi. Zalim Esed’e hükümdarlığını bitireceğiz dedi ve 4 milyona yakın Suriyeliyi aldık milyarlarca dolar harcama yaptı. 11 yıl sonra diyor ki, bizim Esad’ı yenmek gibi bir haddimiz yok dedi” diye hatırlatma yaptı.

 “Halkın İradesini Alarak Halkın Hakkını Yiyenden Hesap Soracağız”

Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Geçen yıl canımız yandı ciddi yangınlarla karşı karşıya kaldık. Antalya’da ve Muğla’da yangınlar oldu, Belediyeleriniz ne yaptı diye söylemiş. Allah’tan kork Erdoğan, sonuçta orman yangınlarını söndürmek, Orman Genel Müdürlüğü’nün yetkisinde. Eğer bir yerleşim alanına gelirse elbette belediye gerekeni yapar. Orman olmasına rağmen gece gündüz belediyelerimiz müdahale etti her türlü imkanlarıyla. Uçak ve helikopter kiraladı bütün kapasitesinin üstüne çıktı ve o yangınları söndürmek içinde mücadele etti. Hiç değilse emeğe, o insanların alın terine saygın olsun. Bunun üzerinden siyaset yaparak ayrıştırma, bölme. Bu ülkede yaşayan 84 milyon sonuçta seni Cumhurbaşkanı olarak biliyor. Ama sen maalesef o görevi istismar ederek ötekileştiriyorsun bunu da kabul etmemiz mümkün değil.

Bu yaşadığımız süreç bizim kaderimiz değil, Türkiye’nin sorunları çözülebilir. Tek sorun bu iktidarın yanlış tercihler kullanmasında, kaynaklarını yanlış değerlendirmesinde, bire mal olacak işi beş liraya mal etmesinde. Biz sana hastaneyi niye yaptın demiyoruz kaça yaptın diyoruz. Biz bu milletin ödediği vergilerin nereye harcandığını soruyoruz. Biz bu milletin hakkını arıyoruz. Bunu söylediğimiz de ya terörist oluyoruz ya dış güçlerin adamı oluyoruz. Ne olursa olsun peşini bırakmayacağız, gelecek süreçte yapılacak ilk seçimde iktidar olacağız ve bu ülkenin parasını peşkeş çeken, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen ve sarayın o beşli çetelerine de hesabını soracağız. Bu milletten aldıklarını millete tekrar iade edeceğiz. Hiç kimse sanmasın ki yaptım yanıma kaldı, yurt dışına kaçırdım. Onların hepsi bu ülkenin hakkı bu ülkeye teslim edilecek bundan da emin olun.

Anladığım kadarıyla birileri iline gelemiyor çünkü onlar ihale peşinde, onlar rant peşinde. Aksaraylının oyunu alarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gideceksin. Mecliste doğru düzgün hiçbir oturuma katılmayacaksın. Ne Aksaray sokağında varsın ne Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde varsın. Yoklamalarına bakın orada da yok. Eminim ki Aksaraylı hemşerilerimiz de bu durumu değerlendirecek. Halkın iradesini alarak halkın hakkını yiyenden biz de hesap soracağız inanıyorum ki Allah’ta hesap soracak. Milletin iradesi üzerinden zenginleşenler mutlaka hesabını verecek.” diyerek sözlerine son verdi.

Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, parti teşkilatı ve yerel yönetim heyeti ile birlikte ilçe ziyaretlerini gerçekleştirmek üzere yola çıktı.

Haber-Foto: Esra Uygur

Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi