96Görüntüleme
Değişimin kaçınılmaz olduğundan ziyade zorunluluğundan yola çıkarak değişiyoruz.Yüzyılın en büyük felaketini yaşıyoruz. Üzerinden 15 gün geçti. Bebek adımları ile yola devam ediyoruz. Etmek durumundayız çünkü kendimize karşı da sorumluluklarımız var.
Değişim demiş iken kente gelen depremzedeler var ve onlar da maddi kayıpları ve manevi yıkımları ile yaşama tutunma derdindeler. Aksaray’da bu noktada güzel şeyler olmaya devam ediyor. Gelin kentimize gelenlere biraz onların yaşamını kolaylaştıracak hap bilgiler verelim.
Aksaray Meydanında Valilik binası önünde Kızılay çadırları var. Her ikisinde de Kızılay gönüllüleri var. Her konuda kentimize gelen depremzedeler bilgi alabilirler. Uğrarlar ise birlikte bir çay içeriz. Evim yakın olduğu için akşamüzeri oralardayım ve saatlerce onlarla konuşmaya hazırım. Çünkü biliyorum ki insan bazen derin acılarını en yakınına bir nedenle anlatamaz ama bir yabancı ile konuşmak her zaman daha az zorlayıcıdır. Oralardayız her türlü bilgi için dayanışma için gereksinim duyduğunuz her an gelebilirsiniz.
Aksaray Belediyesi ise Ulu cami arkasında depremzedeler için Zabıta binasında bir sosyal mağaza açtı. İkinci mağazada açılmış durumda. Oraya gelerek depremzedeler kendi gereksinimlerini ücretsiz olarak bırakabilirler. Elbette biz kent sakinleri de oraya bir şeyler alıp bırakabiliriz. Sosyal medyada devam eden bir örgü kampanyası var. Bir bere, bir kaşkol belki bir patik örüp bırakabilirsiniz.
Başak Çocuk Hastanesi, Maya ve Hasandağı sağlık kuruluşları depremzedelere ücretsiz sağlık hizmeti vermeye devam ediyor.
Valilik koordinasyon binasında işlerinizin aksamaması için düzenli çalışan ekipler olduğunu ifade etmemiz gerekir. UCİM Aksaray olarak biz de ücretsiz olarak tüm depremzedelere gönüllü psikolog görüşmeleri istedikleri zaman verebileceğimizi buradan ifade etmek isteriz.
Bilmiyorum eksiklerim var mı ama şimdilik bunlar. Biz bu süreci dayanışma ile omuz omuza aşacağız. Her türlü ranttan fırsatçılıktan uzak. El ele omuz omuza. Kentimizde pazarları falan şimdilik düşünmenize gerek yok. Bizim misafirimizsiniz ve bir çay içimi evinize geldiğinizde onu da bilahare konuşuruz. Bir gün yeniden diyerek hoş geldiniz. Hoşlar getirdiniz kentimize.
