Cümle içinde imla hatası gibidir siyasi isimlerin yaptıkları hatalar. Yakışmayan cümleler kurarlar. Zeki seçmen farkına varır ama sığ düşüncelere sahip seçmene ne yaparsan yap farkına vardıramazsın.
Öte yandan…
En çok kızdığım konu ise Belediye başkan adaylarının şehrin yapılmayanlarını eleştirmeleri. Tamam eleştirin, eksikleri anlatın anlatmasına da neden aday olunca dile getirilmekte bu konular. Aday olmasa idiniz yine dile getirir, elinizi taşın altına koyar mıydınız? Peki ya seçimleri kaybedince ne olacak? Devam edecek misiniz eleştirilere? Yoksa 5 yıl boyunca uç maymunu oynayıp 5. yıl yeniden mi sahneye çıkacaksınız?
Bu tutum ve davranışlar bana samimi gelmiyor. Klişe artık bu hareketler. Memleketini seven insan her alanda, her yerde şehri için mücadele eder. Hem de eleştirinin dibine dibine vurur ve ses getirir. 5 yıl sonra görüşürüz bay bay. Bırakın bu işleri.
Ne oldu aday adaylarına? Neredeler? Aday olamayınca sessizliğe büründüler. Yok öyle kaçmak. Madem makam için değil şehriniz için aday olmak istediniz o halde aday olan partilinizin yanına gidin ve destek verin, güç verin, kuvvet verin. Ekip olun, bir olun, birlik olun. Beraber mücadele verin.
Dert şehir falan değil hemşerim. Dert başkan adayı olabilmek. Koltuk sevdasından başka bir şey değil inanın. Ne tatlı koltuk bu başkanlık koltuğu. Yaşamları boyunca memleketine zerre faydası olmamış insanlar çıkıyor “Ben şehrimi ve halkımı şöyle seviyorum, böyle seviyorum.” Diye feryat figan. Ne yaptın bu şehir için? Ne yaptın şehrin insanı için?
Samimiyetler sıfır, vaatler yüz puan.
Fatih Coşkun